29. Ders: İnanç Sistemlerinin Çöküşü

İlkel kabilelerde ve köy yaşamında ölüm yaşamın ayrılmaz bir parçası olmuştur. Yaşam aslında ilkel kabileler için çok da ciddi bir müessese değildir kısacası. Herkes doğar, yaşar ve ölür. Doğanın değişmez kanunu budur.
Ama insanoğlu medeniyetin hayatına girmesiyle (belki de bunu diğer herşey gibi Sanayi Devrimi'ne bağlayabiliriz) özünü unutarak kendine yepyeni bir yaşam biçimi belirlemiştir. İşte bu yeni yaşam biçimi insanoğlunun kendi gerçekliğini unutup farazi gerçekliklere yönelmesiyle son bulmuştur. Bunları hepiniz düşününce zaten bulabilirsiniz; fazla okumaya etmeye gerek yok.
Ben de diyorum ki: Şu saatten sonra kalkıp öze dönüş amaçlı bir komün kurmak biraz zor. Ama hayata bakış açımı değiştiriyorum bu sıralar. Size de şiddetle bunu öneriyorum ki hayatı biraz daha az ciddiye alınız. Bu sizin hayatınız. Gelir geçer; kısadır. Yarın ölebilirsiniz. Ya da öbürgün.
Milleti memnun edeceğinize kendiniz mutlu olun yani. Boşverin; herkes konuşur eder, atar tutar. Ama balık hafızalıdırlar. Hanım hanımcık olmaya uğraşmayın. Ailenizin, sevgilinizin, arkadaşlarınızın isteklerine boyun eğmeyin. Bir daha bugünü yaşayamazsınız. Bir daha 28 yaşınızı yaşamayacaksınız. Bu son şansınız yani. Bunun bilincinde olun.
Koyun götüne gitsin yani.

28. Ders: En İyi İlişki Doktoru

Kimsenin ilişkiniz hakkındaki söylemlerini ciddiye almayınız. Bir ilişkide en iyi tanıyı siz koyarsınız. Siz zaten ortada aksak bir şeyler varsa sezgilerinizle bunu hissedersiniz. Eğer içinizden bir ses adama güvenmenizi söylüyorsa güvenin; güvenmemenizi söylüyorsa güvenmeyin.
Kimsenin lafıyla hareket etmeyin. En doğrusunu siz bilirsiniz.

27. Ders: 8. Ders Tekrarı ve Kıyaslama Yöntemleri

Yaşadığımız tecrübelere dayanarak 8. dersi kendimize ve size tekrar etmenin gerekliliğini farkettik. Erkek seçerken dikkat edilmesi gereken en önemli üç özellik şunlardır:

1. Sizi güldürebilmeli.
2. Sizinle gezmekten ve zaman geçirmekten keyif almalı.
3. Sizinle sevişmeyi sevmeli.

Bu özellikleri taşımayan adamları baştan eleyin. Aksi takdirde mutsuz olursunuz. Bu özellikleri taşıyan adamı bulunca ise durun, düşünün, kıyaslayın. Kıyaslayacağınız şey erkekler olmasın; onun yanındayken ve diğer erkeklerin yanındayken kendinizi nasıl hissettiğinizi kıyaslayın.

Kendinizi birinin yanında "özel" hissediyorsanız (ki bu kelimenin klişe durduğunun farkındayım, anlamı şu: Kendinizi değerli, seviliyor, beğeniliyor, ilgi odağı hissediyor olmanız), susadığınızda "Kalk, bana su al!" cümlesini emir vermeden ama içinizde hiç bir tedirginlik olmadan ona rahatça söyleyebiliyorsanız ve onun kalkıp size su almaya gideceğini biliyorsanız, ayağınız kayıp düşse sizi yakalayacağına eminseniz, başınıza sokakta bir şey gelse sizin için gözünü karartıp kavga edeceğine inanıyorsanız, sıkıldığınızı yüzüne haykırdığınızda size haftasonu için tatil planı yapıyorsa, bütün kaprislerinizi çekiyorsa ve kavgacı yönünüzü sevdiğini söylediyse...

Bu erkekle çıkılabilir. Hayat geçirilebilir. Drama yaşanabilir. Süründürülebilir. Tencere tava fırlatılabilir. Sevişilebilir. Kahkaha atılabilir. Gelgit yaşanabilir. Adrenalin yükselebilir. Gezilebilir. Hava atılabilir.

Onunla herşey yapılabilir.

Ders Arası Mola

Biz burada her derste ahkam kesiyoruz ama bazen işler formüllere göre yürümez; bilirsiniz. Siz bunları bilin de yine de kafanıza göre yaşayın. Biriyle tanışınca her burada yazanı ciddiye almayın, içinizden ne geliyorsa öyle davranın. Bu işlerin formülü yok, malum. Rahat olun siz kısacası.
Özetle:
Yatasınız varsa yatın, yoksa yatmayın. Arayasınız varsa arayın, ondan beklemeyin. Göresiniz varsa gidip işyerinin kapısında bekleyin. Başka şehirdeyse bir bilet alın, gidin kapısını çalın. Tereddütlerde kalmayın. Bırakın ne derse desin. Ne düşünürse düşünsün. Nihayetinde siz onun için değil, kendiniz için yapıyorsunuz hepsini.
Sonradan "Keşke yapsaydım, acaba başka türlü mü olurdu?" diyeceğiniz hiçbirşey içinizde kalmasın.
Yaşayın sonuna kadar.

26. Ders: Orta Yaşlı Bekar Erkek Modeli

35ine gelmiş erkeklerin bazılarında şöyle bir durum hasıl olmaktadır:
Bu adamlar yaşını başını almıştır, zamanında çok kızı da elden geçirmiştir, eski çapkınlardandır, yakışıklıdır da, ama artık yaşlandığının bilincindedir, kıçındaki kıllar ağarmıştır, belki bir uzun ilişkisi ya da evliliği olmuştur ve bitmiştir, gelmiştir 35'ine, güzel de bir işi vardır (bazen art direktördür, bazen grafiker, bazen tur rehberi, ama mühendis hiç bir zaman olmaz), bütün sanal sosyalleşme sitelerinde profili vardır, aşağı yukarı hepsinde "Carpe diem!" teması üzerine çalışır, genelde yemek yaparken ya da alternatif tatil yörelerinde yaptığı tatillerden çekilmiş bir profil resmi koyar, sinir bozucudur, bir konuşmaya başlasanız sizi ezmek için yapmadığı ukalalık kalmaz, siz onu ciddiye almadıkça size sinir olur, ciddiye alırsanız umrunda bile olmazsınız, güler geçer size.
İşte bu adamlar sizi son derece mutsuz ederler. Çünkü kendileri daima mutsuzdur. Hiç bir şeyi ciddiye almaz bir görüntüleri vardır ama aslında için için bir kaybeden olmanın acısını çekerler. Kedinin uzanamadığı ciğere pis demesi gibi o da evlilere barklılara, sevgilisi olan arkadaşlarına bok atıp durur. Özgüven sorunları almış başını gitmiştir.
Bu yaştan sonra onu toparlamanız zor. Anne ister o, kadın ister, bakıcı ister, ama başkalarını da ister, aşık olmak ister, sonra yeniden aşık olmak ister, ister de ister. Sizi son damlanıza kadar tüketir, sonra posanızı bırakır atar.
Kısacası hiç eğlenceli bir adam değildir. Rahat da değildir. Ama iyi sevişir. Arada sevişin, sonra boşverin gitsin.

25. Ders: Ortalama Erkek mi?

Bir önceki derste "Ortalamadan şaşmayın" dedik ama;

Eğer bir erkek okuduğunuz kazık bölüm için ikinci buluşmada bile hiç bir araştırma yapmamışsa, kalkıp size "İki senelik mi?" diye soruyorsa(Grrrrrr!), yıllardır Kurtlar Vadisi fanıysa (edit: ek olarak yıllardır body yapıyorsa) ve hepsinden önemlisi bunları yaptığında yaşı 33 ise...

Bu erkekle çıkılmaz.