29. Ders: İnanç Sistemlerinin Çöküşü

İlkel kabilelerde ve köy yaşamında ölüm yaşamın ayrılmaz bir parçası olmuştur. Yaşam aslında ilkel kabileler için çok da ciddi bir müessese değildir kısacası. Herkes doğar, yaşar ve ölür. Doğanın değişmez kanunu budur.
Ama insanoğlu medeniyetin hayatına girmesiyle (belki de bunu diğer herşey gibi Sanayi Devrimi'ne bağlayabiliriz) özünü unutarak kendine yepyeni bir yaşam biçimi belirlemiştir. İşte bu yeni yaşam biçimi insanoğlunun kendi gerçekliğini unutup farazi gerçekliklere yönelmesiyle son bulmuştur. Bunları hepiniz düşününce zaten bulabilirsiniz; fazla okumaya etmeye gerek yok.
Ben de diyorum ki: Şu saatten sonra kalkıp öze dönüş amaçlı bir komün kurmak biraz zor. Ama hayata bakış açımı değiştiriyorum bu sıralar. Size de şiddetle bunu öneriyorum ki hayatı biraz daha az ciddiye alınız. Bu sizin hayatınız. Gelir geçer; kısadır. Yarın ölebilirsiniz. Ya da öbürgün.
Milleti memnun edeceğinize kendiniz mutlu olun yani. Boşverin; herkes konuşur eder, atar tutar. Ama balık hafızalıdırlar. Hanım hanımcık olmaya uğraşmayın. Ailenizin, sevgilinizin, arkadaşlarınızın isteklerine boyun eğmeyin. Bir daha bugünü yaşayamazsınız. Bir daha 28 yaşınızı yaşamayacaksınız. Bu son şansınız yani. Bunun bilincinde olun.
Koyun götüne gitsin yani.

Hiç yorum yok: